Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesi, kira sözleşmesini, “Kiraya verenin, bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” cümlesi ile tanımlamaktadır. Bu tanım ile kira kontratı, artık ev sahibi ile kiracı arasında bir senet işlemi görmektedir.
Kira sözleşmesi, mülk sahibi ile kiracı arasındaki şartların yanı sıra kiralanan mülk için genel koşulları da belirlemektedir. Kira sözleşmesi iki tarafı da bağlamakta ve sadece karşılıklı anlaşılarak feshedilebilmektedir. Anlaşmazlık durumunda feshedilmesi kararını ise mahkemelerin vermesi gerekmektedir.
Kira sözleşmesi, internette ya da kırtasiye gibi bazı noktalarda bulunan örnekler kullanılarak hazırlanabileceği gibi mülk sahibi ya da mülk sahibinin vekalet verdiği kişiler tarafından özel olarak da hazırlanabilir. Kira sözleşmesi 3 bölümden oluşmaktadır:
Kiralama bilgilerinin yer aldığı kısım, mülkün cinsinin, adresinin ve mülk sahibinin iletişim bilgilerinin yer aldığı alandır. Burada ayrıca kiralama sürecinin başlangıcı, bitişi ve kira bedeli gibi bilgiler bulunmaktadır.
Kiralanan mülkte var olan demirbaşlar, yani evin içerisindeki eşyalar, abonelik sayaçları ve posta kutusu ile anahtar da kira sözleşmesi içeriğinde yer almaktadır.
Mülk sahibinin talepleri, kiranın yatırılacağı banka hesabı ve mülk içinde yapılacak tadilatlar gibi bilgileri barındırmaktadır.
Kira sözleşmesi yapmak için bu üç madde yeterlidir. Kira sözleşmesi hazırlanıp imzalandıktan sonra bir nüshası ev sahibinde, bir nüshası ise kiracıda kalır.
Kira sözleşmesinde imza yetkisi, mülk sahibi ve kiracıdadır. Mülk sahibi, vekalet aracılığı ile imza yetkisini başkasına devredebilir. Kiracı ise ev sahibinin kabul ettiği durumlarda vekalet aracılığı ile başkasına imza attırabilir.
Ancak 18 yaşından küçüklerin, kısıtlıların ve ayırt etme gücüne sahip olmayanların kira sözleşmelerinde imza yetkisi yoktur.